DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Dünya Ekonomik Forumu’na katılmak üzere gittiği Davos’ta İspanyol El Pais gazetesine konuştu.
Gazeteci Andrea Rizzi’nin sorularını yanıtlıyor ve Türk demokrasisine destek veriyor “hasta”olarak tanımlayan Babacan, “Demokrasimiz hasta ama diri. Türkiye güçlü bir ülke, güçlü bir demokrasi geleneği var. Açık bir toplumumuz var. Gençlerimiz dünyanın farkında, Türkiye’nin demokrasi ve güçlü bir ekonomi olmasını istiyorlar. Umarız bu cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri bir değişim anı olacak. Türkiye’de demokrasinin yeniden hakim olması için ne gerekiyorsa yapacağız.”dedim.
“SEÇİM BÖLGELERİ İÇİN ORTAK ADAYLARI BELİRLEYECEĞİZ”
Bariz bir zafere odaklandıklarını kaydeden Babacan, 6’lı tablonun bazı seçim çevrelerinde ortak adayı belirleyeceğini ifade etti. “Altı masada önceliklerimiz ve takvimimiz belli. Birincisi parlamenter sisteme dönüş konusunda anayasal reform paketini sunmaktı. Bunu Kasım ayında koalisyon içinde yüzde 100 uzlaşı ile sunduk. Şimdi ikinciye geldik. Bu aşamada iki konu üzerinde çalışıyoruz: Ortak bir hükümet programı ve ülkeyi nasıl yöneteceğimize dair bir çerçeve. Bunlardan ilki, ekonomiyi, eğitimi, sağlık politikalarını, dış politikayı vb. İkincisi hükümet şekli. Anayasa bütün yetkileri cumhurbaşkanına veriyor ama biz takviye veren partilerle istişare ederek Cumhurbaşkanımızın bu yetkileri kullanmasını istiyoruz. seçimlerden sonra rastgele karışıklık. Üçüncü aşama, ortak cumhurbaşkanı adayı ve belirli seçim bölgeleri için ortak adayların belirlenmesidir.”ifadeleri kullandı.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA’YA CEVAP
Röportajda dış politikayı değerlendiren Babacan, şunları söyledi: “Muhalefet seçimi kazanırsa, dış politikada, özellikle Rusya ile bağları ve İsveç ve Finlandiya’nın NATO adaylığı konusunda nasıl bir pozisyon alacak?”sorusu üzerine şunları söyledi:
“Altı parti olarak AB üyeliğini desteklediğimizi ve NATO yanlısı olduğumuzu beyan ettik. Sonra İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği gibi daha somut konularda hükümetin güvenlikle ilgili bildiklerine erişimimiz yok. Yani müzakerelerin detaylarını bilmiyoruz, iktidara geldiğimizde bu bilgilere göre hareket edeceğiz.Elbette PKK bir terör örgütüdür.Teyakkuzda olmamız gerekiyor ve NATO müttefiklerimizin bizim düşüncelerimize dikkat etmelerini istiyoruz. güvenlik endişeleri.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş bizi çok endişelendiriyor çünkü ikisi de yakın komşular ve her ikisiyle de önemli ticaret ve yatırım ilişkileri de dahil olmak üzere uzun süredir ilişkilerimiz var. Önceliğimiz savaşı bir an önce bitirmek olacak. Türkiye’nin ikisiyle de konuşabilecek kadar istisnai bir durumu var. Bu pozisyon akıllıca kullanılırsa uygun sonuçlar verebilir.”
“TÜRKİYE’NİN EKONOMİK POTANSİYELİ VAR”
Babacan, ekonomiyle ilgili soruya, “11 yıl Türkiye ekonomisinin başındaydım. Türkiye güçlü bir ekonomiye sahip. Salgını, savaşı, iktidar krizini atlattık, ülke ayakta. Daha uygun bir politika ile Türkiye çok daha iyi performans gösterme potansiyeline sahip. Akılcı bir ekonomik programla Türkiye, özgürlükler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleşecek reformlarla ivme kazanabilir.sözleriyle cevap verdi.
